- sıkıntı verici
- distressing (n.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
mukassi — sf., esk., Ar. muḳassī Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı Meyhane mukassi görünür taşradan amma / Bir başka ferah, başka letafet var içinde. Nedim … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHADİŞ — Zahmet, ıztırab ve sıkıntı verici. Tırmalayıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rahat — is., Ar. rāḥat 1) İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur Eniştem de üşengen bir adamdır, rahatı kaçar diye üstüne düşmedi. M. Ş. Esendal 2) sf. Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEDEREFZÂ — f. Keder ve sıkıntı veren. Keder verici … Yeni Lügat Türkçe Sözlük